Daha önce ben de bu resimlerden görmüştüm. Ama gerçekten zeka gerektiren, el becerisi gerektiren bir şey olduğunu hepiniz sezmişsinizdir. Bu işin en ustası da Julian Beever’dir sanırım. Kendisi birkaç gün önce ülkemizde idi. 4 gün süren bir çalışmayı, Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’ne çizdi…
Ünlü ressam hakkındaki kısa araştırmamız sonucunda ise, Beever’in ünlü olmadan önce geçimini şapkasına atılan paralardan kazandığını, eserlerindeki en büyük ilham kaynağının ise çocukluk hayalleri olduğunu öğrendik.
Beever “Duvarıma asacak tek bir resmim bile olmadı” ve sanatını aktarması için “Güzel bir kaldırım ve insanların görebileceği bir mekan.” diyor.
Julian Beever gerçekten de sıra dışı bir sanatçı. Doğru yerden bakıldığında algının nasıl değişebildiğini tebeşir ile çizmesi.
Beever, elbetteki bu işleri güzellik olsun diye yapmıyor. Bu sanatın çok iyi bir reklam aracı olarak kullanılabileceğini gören şirketler Beever’i yakalıyordur. Usta sanatçının Türkiye’ye gelme sebebi ise bu yüzden.
Volkwagen’in yeni ticari aracı Amarok’un reklamını yapmak için gelen Beever çalışmasını bitirdi. 52 yaşındaki 3 boyutlu çizim ustası 25 ülkede sokakları boyadığını, Afrika kıtası dışında bütün kıtalara ulaştığını ekledi. Dünyada en büyük ilgininse Meksika’da olduğunu söyleyen Beever, Paris’teki ilgisizliği de söylemeden geçemiyor.
Bir cevap yazın