Kısa metrajlı filmlerinden sonra Lindsay Devlin, ilk sinema filmi “Şeytanın Günü” (Devil’s Due) ile karşımıza çıkıyor. Bu filmde yine diğer korku- gerilim filmlerinde olduğu gibi kutsal kitaplardan yararlanılarak yazılan bir senaryo görüyoruz. Daha yeni evlenen bir çiftin balayı da yaşadıkları tuhaf olayları izliyoruz.
Zach ve Sam’in herkesi imrendiren mükemmel bir ilişkileri vardır. Balayı için Dominik Cumhuriyet’ine giderler. Orada birden bir ayine dahil olurlar. Evlerine geldiklerinde ise Sam’in hamile olduğunu öğrenirler. Bu hamilelik normal gebeliklere göre farklı ilerler. Sam gün geçtikçe tuhaf ve huzursuz davranmaya başlar. Özel güçlerinin olduğunu keşfeder.
Şeytanın Günü, klasik korku filmlerinden hiçbir farkı olmayan vasat bir film. Film, son dönemde yönetmenlerin sıkça tercih ettikleri Handycam tekniğiyle çekilmiş. Vasat bir film olmasına rağmen 2.sinin çekileceği söylentiler arasında yer alıyor.
Bu film, çok sık korku filmi izleyen ve gerçek bir gerilim filmi tutkunları için tatmin edici olmayabilir. Çünkü kutsal kitaplar üzerinden korku filmi çekilmesi artık insanları korkutmuyor ve inandırıcı gelmemeye başlıyor. Oyunculuklar ne kadar inandırıcı olursa olsun bu tarz korku filmleri insanlara yutturulamıyor. Ne zaman bu tür unsurlardan uzak daha gerçekçi gerilim filmleri görürüz işte o zaman korku filmleri ile dalga geçmeler ve onları ti ye almalar sona erer. O zamana kadar bu filmlerle gerilmeye devam etmekten başka şansımız yok…
Şeytanın Günü (Devil’s Due) filminin fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?v=A7KzTzLcnlk
Bir cevap yazın