Gümüşhane ilinde her yönüyle bir doğa harikası olan; buzul gölleriyle, dağ gölleriyle, çeşit çeşit bitkilerle dolu; yaban hayvanları ve kuşların barındığı, akarsularıyla göllerinde alabalıklarla yılan balıklarının yaşandığı bir milli park var: Artabel Gölleri Tabiat Parkı. Parkın sınırları içerisinde bulunan Ah Tabur Gölü’nün hikayesi ise 1916-18 yıllarında yaşanan trajik bir olayla ilgili etkileyici bir hikaye.
Ah Tabur Gölü 3149 m. rakımıyla milli parkın içinde bulunan 20’den fazla buzul krater gölünün en yüksek olanı. Isının çok düşük olduğu bu bölgeye çıkıldığında çamurdan yapılmış çok sayıda taştan siperle dolu bir alan görülüyor. Yüksek rakımlı ve yılın büyük bölümünde karlarla kaplı olan bölge 1916-1918 yılları arasında Rus işgali altında kalmış ve o dönemde buralarda şiddetli çatışmalar yaşandığı rivayet ediliyor. Ah Tabur Gölü’nün hikayesi şöyle: O dönemlerde Gümüşhane’nin Rusların işgaline uğraması üzerine devlet buraya bir tabur asker gönderir. Gece yürüyüşü sırasında gölün üst kısmından geçen askerler yamaçtan düşüp boğulur. Sabahleyin olayı duyan tabur komutanı gölün yüzeyindeki asker şapkalarını gördüğünde çok üzülür ve ‘Ah tabur, ah tabur!’ diye söylenerek ağlar. Komutanın bu sözleri gölün ismi haline gelir.
Yörede yaşayan bazı kişilerin ifadesine göre gölün üst kısmında hala şehit mezarlıkları bulunuyor. V tipi sırtlar, kayaçlar, keskin sırtlarla; sayısız dere ve göllerle dolu 5859 hektarlık bir alanı kaplayan Artabel Tabiat Parkı belki başka hikayeler de saklıyordur, kim bilir?
Bir cevap yazın