Bu yılın en iyi aşk filmi olarak ilan edilen, 21 Ekim’de vizyona giren İkimizin Yerine filmini sizler için izleyip değerlendirdik…
Serenay Sarıkaya ve Nejat İşler’in başrolünü paylaştığı İkimizin Yerine, açılış sahnesiyle güzel bir giriş yapıyor. Çiçek’in Edebiyat öğretmeni Doğan ile tanışmasının ardından hikaye biraz daha merak uyandırmaya başlıyor. Çünkü Doğan, Çiçek’i görür görmez tuhaf davranmaya başlıyor. Seyirci bu sahneden sonra “nolduki acaba” diyerek izlemeye devam ediyor.
Çiçek, 18 yaşında ve artık hayatında onu heyecanlandıracak bir şeyler arayan güzel genç bir kız. Doğan ise kasabaya geçici süreyle eğitim vermeye gelen 40’lı yaşlarda karizma bir öğretmen. Bu ikiliyi izlemek o kadar keyif veriyor ki yaş farkı ve birçok rahatsız edici etkenler bir anda yok oluyor sanki. Çiçek’in aşk konusunda tecrübesizlikleri, Doğan’ın geçmişinde yara aldığı bir aşk hikayesinin belli olması ve anne karakterinin kızı için tuhaf endişelenmeleri gibi durumlar, hikaye açısından pek fazla ilerleme olmamasına rağmen gözünü kırpmadan izlemeye doğru itiyor. Daha sonra ikinci yarıya geçiyoruz ve beklenti daha da artıyor. Çünkü cevaplanamayan birçok sorunun yanıtlandığı anda şok olmak ve ağzımız açık perdeye bakmak istiyoruz. Ama ne yazık ki öyle olmuyor. Vurucu sahneler finale saklanmak yerine son 20 dakikaya yayılıyor ve izleyici bilinmeyenleri yavaş yavaş kendi çözmeye başlıyor. Böyle olunca da merak unsuru biraz azalıyor.
Serenay Sarıkaya’nın seslendirdiği Vazgeçtim şarkısını filmde dinlemek oldukça hoştu. Ama filmin senaryosunda olmasa olur muydu? Bence olurdu. Çünkü filmden çok bu şarkının gündemde olması, son zamanların en akıllı reklam yöntemlerinden biri. Filmin finaline değinecek olursak; insanı çok etkileyen bir son göremiyoruz. Final sahnesini izleyip “aaa güzel bitti” demek yerine ucu açık bir sonla karşılaşıyor ve yönetmenin finali seyircinin hayal gücüne bırakmak istediğini anlıyoruz. Ancak bizim insanımız böyle sonlar yerine ne olduğunu görmek, bilmek ve izlemek istiyor. Bu yüzden sinema salonundan biraz şaşkın, biraz pişman, biraz da yüzde oluşan bir tebessüm ile ayrılıyoruz.
İyi seyirler…
Bir cevap yazın