Bitlisi Tanıyalım…

Gizli güzelliklerle bezeli Anadolu, içinde barındırdığı binlerce yıllık tarihi, kendine has kültürü ile dünyada eşi benzeri bulunmayan bir hazine. Anadolu’yu gezdiğinizde pek çok şey sizi çoğu zaman hayrete düşürür. Toprağın sesine kulak verdiğinizde binlerce yılın namelerini duyarsanız, öyle anıtlar görürsünüz, öyle yemekler yerseniz, öyle sıcak insanlarla karşılaşırsınız ki şaşar kalırsınız. Gezmek görmek bu güzellikleri, tanımak bilmek lazım Anadolu’ nun içinde yatan cevherleri.

Bu ay doğu’ ya gidiyoruz hep birlikte, Doğu Anadolu’ nun nadir güzelliklerini içinde barındıran illerimizden birine, Bitlis’e…

Deniz seviyesinden 1545 metre yükseklikte kurulu olan Bitlis, Doğu Anadolu’nun en dağlık bölgelerinden biridir.

Bitlis; 16. yy da çevresindeki Tatvan, Ahlat, Muş, Bulanık ve Hınıs nahiyeleri kendisine bağlı bir Osmanlı Vilayeti iken daha sonraları Muş sancağı’na bağlı bir Osmanlı Vilayeti iken daha sonraları Muş Sancağı’na bağlı bir kaza olarak 19. yy ortalarına kadar gelmiş. 1936 yılında il olma statüsüne kavuşan Bitlis, yüzyıllar öncesine dayanan bir tarihe sahip. Başta en ünlü ilçelerinden biri olan Ahlat olmak üzere pek çok ilçesinde 13. yy Selçuklu dönemine ait eserler bulunuyor. Ahlat ilçesinin taşınmaz Kültür varlıklarından olan en önemli taşınmaz eseri, Selçuklu ve Beylikler döneminde kullanılmış olan Meydanlık Mezarlığı, yaklaşık 200 dönümlük bir sahayı kaplıyor. Mezarlıkta Şahideli- Şahidesiz- Sanduka Mezarın dışında Stupa tarzında Orta Asya Türk Mezar tipleri (1025-1100 arasında yapılmışlardır) olan oda tarzı yeraltı mezarları da görülüyor. İlçenin diğer önemli taşınmaz eserleri içerisinde ise Kümbetler önemli bir yere sahip. Kümbet Stupların İslami etki ile birlikte gelişmiş olan, yeraltı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen bey ve yöneticilere ait anıtsal Mezarlarına verilen ad.

Ahlar’ın önemli eserlerinden olan Sahil Kalesi Roma döneminden Osmanlı İmparatorluğu 1552 yılına kadar kullanılmış. Özellikle eski Ahlat Kalesi dış surları, İkikubbe Mahallesinin büyük bir çoğunluğunu içine alan Surlarına ait bazı kalıntılar bugün bile görülebilir.

Neredeyse % 90’ı dağlık olan Bitlis’ de en temel geçim kaynaklarından biri hayvancılık. Şehrin özellikle yemek kültüründe, hayvancılığın yaygın olmasının etkilerini görmek de mümkün. Bitlis; Türkiye’de sıcak etin yendiği tek vilayet. Etin mezbahadan çıkmasıyla tüketilmesi, çok kısa bir süre içinde yapılır. Mezbahadan kasaplara getirilen et, soğumadan evvel satılır. Şayet soğumuş veya bir gün üzerinden geçmiş ise bu ete rağbet edilmez. Kesinlikle soğuk hava depolarında bekletilmiş et, halk tarafından alınmaz. Etler sabahleyin gelir, öğlen saatlerine kadar tüketilir. Bir, iki kilo kadar et almak, ayıp sayılır. Teke, koyun, sığır ve kısmen de kuzu tüketilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.