Gül, kimilerinin gözünde, dikenleri acı verse de o acıya katlanılması gereken nadide bir çiçektir; kimileri içinse ona bakıldığı her an, sevgilinin cemalinin parladığı eşsiz güzellikte bir aynadır. Gül, tek başına belki de kültürümüzün en ince noktalarına kadar sızmış ve bir bakıma kendi yaşantımızla bütünleşerek, halkın nezdinde hakettiği yeri almıştır diyebiliriz. Bu ay sizlere herkesin gönlünde ayrı bir anlam taşıyan bu nadide çiçeğin evlerimizde dikimini ve bakımını kolaylaştırmak için bilinmesi gerekenleri anlatıyoruz.
Güllerin Dikim Zamanı
Güllerin ana dikim süresi Ekim ayıdır. İklimin çok sert geçtiği ve sert bir kış geçirilen bölgelerde ise, iklim şartlarına bağlı olarak Mart veya Nisan aylarında dikim yapılması tavsiye edilir. Böyle olduğundan güller ilk yılında çok fazla açmayabilirler, fakat bu şekilde donma tehlikesini engellemiş oluruz. Dikim yapılması için en ideal hava yumuşak, bulutlu ve kuru bir havanın olduğu gündür.
Daha önceden gül diktiğiniz yere ikinci kez gül dikileceğinde oradaki toprağı değiştirmek zorundasınız. Çünkü, bu toprakta gül yorgunluğu olabilir.
Gülün dikileceği yerin en az 60 cm derinliğe kadar yumuşatılması gerekir. Konteynerden gelmeyen güllerin en az 12 saat suda bırakılması gerekir. Konteynerden gelmeyen güllerin en az 12 saat suda bırakılması gerekir. Kökler bir parça kısaltılır. Bu kesilen yerlerde çok seri olarak yeni emme kökler oluşur. Sonbaharda ekim yapıldığında fidelerin üzerinde kısaltma yapılmaz. Fakat bunun karşılığında ilkbaharda kuvvetlenmiş olan yataklık ve yediveren gülleri 4-5 budak başlangıcı altından budanır.
Yaban gülleri ile sarmaşık gülleri ise, hep çift adette budak altından kesilir. Köklerin konulacağı toprak üst satıhtan 5 cm kadar derine indirilir. Çiçek toprağına gübre ilave edilmiş olması gerekir. Açılmış olan dikim çukuruna kökleri eşit olarak dağıtınız. Bundan sonra üzerini toprakla doldurunuz ve toprağı bastırınız ve bundan sonra da bol miktarda sulayınız. Bu bol miktardaki sulama işi köklerin çabucak büyümesi için önemlidir. Prensip olarak gül dikildikten sonra fidan 20 cm kadar yukarıda kalmalıdır. Bu büyüklükte bitki ilk dönemi daha rahat atlatacaktır.
Gülün Budanması
Yediveren gülleri yılda 1 defa ilkbaharda kuvvetli bir şekilde budanma gerektirir. Budama konusunda bazı noktalara özelikle dikkat etmek gerekir.
- Donmuş, ölmüş veya hastalıklı fidanlar sağlam olan gövdeye kadar kesilir.
- Bir gül fidanı ne kadar çık kesilirse, o kadar kuvvetli ve daha uzun süre ile dışarıya fışkırır.
- Kalınlaşmış olan fidanları daha az budayın. Çünkü bunlar ince olanlardan daha fazla ve daha kuvvetli fidanlar yaratırlar.
- Uzun yaşam süresi olan güller elde etmek istiyorsanız, bir parça daha fazla budamanız gerekecektir.
- Eğer altından yeni fide vermesini istiyorsanız ve dışarıya doğru çıkmış olan bir fidanın ucunda gül varsa, tam dibinden değil bir veya iki cm. ana gövdeye mesafe bırakarak budayınız.
- Solmuş olan çiçeklerin kesilmesi gerekir. Bu ise yaz aylarında yeniden çiçek açmaya sebep olur.
Gübreleme
Güllere, doğru gübre verilirse daha iyi bir sonuç alınacaktır. Bitkinin besleyici maddeler ile ilk beslenmesi ilkbahar zamanında yapılır ve bunu toprağa karıştırılmış gübreyi bitkinin köküne yerleştirerek yapabilirsiniz. Gülün dip kısmında toplanma olmazsa, besleyici maddeler etrafa dağılır. Mayıs ayı sonunda özel gül gübresi ile güle ikinci bir gübreleme yapılır ve bundan sonra da mutlaka çok iyi sulama yapılması gerekir. Ayrıca gübre ve torf ‘dan oluşan bir karışım gül için çok faydalı olur. Temmuz Ağustos aylarında güllere o sene için son defa gübre ilave edilir. İçeriği iyi dengelenmiş gübreler, mesala 10-10-10 NPK kullanın. Gübreyi tanımlamakta kullanılan rakamlar, o gübreyi oluşturan maddelerin oranını anlatmaktadır. N nitrojen, p fosfor ve K da potasyumu simgeler. Bitkinin henüz gelişme aşamasında olduğu ilk yıl daha az gübre kullanılmalıdır. Gül ekiminde, toprağa daha yavaş karıştıklarından, kökün yakınlarına bir yerlere fosfor ve potasyum içeren maddeler bırakılmalıdır. Kemik tozları ve kaya fosfatı fosfor içermekte; granit kumu potasyum, toprağın P.H değerini düşüren pamuk çekirdeği, kaba yonca(alfalta) da organik ve doğal nitrojen kaynaklarıdırlar. İnorganik birçok nitrojen kaynağı ise toprakta çok çabuk erimekte fazla yararlı olamamaktadır. Bazı gül yetiştiricileri de Epson tuzlarını gübre olarak kullanmaktadırlar. Epson tuzları da magnezyum sülfat içerdiklerinden toprağın P.H değerini düşürür. Nitrojenle birlikte magnezyumda kök gelişimini faydalı olduğu sanılmaktadır.
Bir cevap yazın