Aslında bir kitap serisi olan, Suzanne Collins’in yazdığı Açlık Oyunları, 3. serisi Alaycı Kuş 1. Bölümü ile sinemalardaki yerini aldı. Yabancı filmlerde sıkça karşılaştığımız final filmi 2 bölüm halinde izleyicilere sunmak bu filme de nasip oluyor.
Açlık Oyunları, filmleri kadar romanının da ilgi gördüğü bir yapım. İlk film 2012 senesinde vizyona girmişti. İlk filmden sonra yönetmen değişikliği yapılarak 2. Film daha da zirveye çıkmıştı. Bu başarıdan sonra 3. Film için de aynı yönetmen Francis Lawrence ile çalışıldı. Ama son filmi ikiye bölme fikri maalesef filme tedirgin yaklaşmamı sağladı. Filmi izledikten sonra da bu tedirginlikte haklı olduğumu gördüm.
İzleyenler biliyor ki serinin ikinci filmi devamı gelebilecek şekilde yarım bitmişti. Son filmde aynı kaldığı yerden başlıyor. Ama bu film aslında 2. Bölümünün hazırlık aşaması gibi olmuş. Yani heyecansız, ikinci ve son bölümü merak ettirmek için kurgulanmış gibi. Final seri ikiye bölününce haliyle filmde gereksiz uzatmalar ve boş sahneler de kaçınılmaz oluyor.
Özellikle sıkı bir sinema izleyicisi olmayan insanların daha kısa süreli filmleri tercih ettiğini düşünürsek, hem pek fazla vaat etmeyen son filme hazırlık tadında bir filmin, izleyicinin sıkılmasına yol açacağını düşünüyorum. Düşük beklentiler ile dahi olsa 2. Bölümü görmeden izleyicinin bu filmi harcayacağına inanıyorum.
İyi seyirler…
Bir cevap yazın