Ses getiren birçok filme imza atan Ömer Faruk Sorak, yeni filmi 8 Saniye ile karşımıza çıkıyor. Daha önce Vizontele ve GORA gibi filmlerin yönetmenliğini yapmış, Aşk Tesadüfleri Sever ile adını daha da duyurmayı başarmıştı. Aradan 4 sene geçti ve Esra İnal’ın hayatından uyarlanan 8 Saniye filmi için yeniden yönetmen koltuğuna oturdu.
Film, Almanya’da dünyaya gelen ve orada büyüyen Esra’nın hayatını anlatıyor. Esra, küçüklükten beri gördüğü rüyaların gerçekleşmesinden korkmaktadır. Bir süre sonra gerçek ile rüyayı ayırt edemediğinde hayat onun için daha da ürkütücü olmaya başlar. Bu durumdan kurtulmak için çözüm yolları ararken, bir taraftan da baskı altında yaşamak istemez ve tamamen özgür olmanın peşine düşer.
Eğer hayatınız 8 saniye olsaydı nasıl yaşardınız? sorusunu filmin tanıtımlarında sıkça gördük. 8 saniye olayı, filmin başında açıklanarak başlıyor. Güneş’in Samanyolu çevresinde tam olarak dönmesinin, yani 1 senesinin 255 milyon sene zaman aldığı anlatılıyor. Bu durumun dünyada 8 saniyeye denk gelmesi de filme adını veriyor. Bu 8 Saniye hikayesi filmin içinde bir daha yer almazken, sadece finalde Güneş – Samanyolu ilişkisine bir kez daha değiniliyor.
Almanya – Türkiye ortak yapımı olan film, Esra karakterinin gördüğü rüyalardan besleniyor. Çok sık rüya sahnelerini gördüğümüz filmde, bir rüyayı yansıtmak için kullanılan görsel efektler ne yazıkki çok amatör görünüyor. Bu rüyaların dışında film, bir kadının özgür olamaya çalışmasından ve bir kadına dayatılan zorunluluklardan da bahsediyor. Eniştesinin etek boyuna karışmasına engel olan ve evlilikte kadına kırmızı kuşak bağlanmasına karşı durabilecek bir kadın profili çiziliyor.
Filmin Berlin ve İstanbul dışında Mardin ve Meksika’da da sahneleri bulunuyor. Esra İnal’ın hayatından uyarlanana filmde Esra İnal kendisini canlandırıyor. Ona filmde Fırat Çelik, Fahri Yardım ve Salih Kalyon gibi oyuncular eşlik ediyor. Büyük beklentiler yaratarak vizyona giren film, ne yazık ki bekleneni veremiyor. Filmde yer alan bazı sahnelerin birbirleriyle bağlantılı olmaması, hikayenin havada kalmasına neden oluyor. Finalde de ne yazık ki sadece eğitici öğretici bir film izlemiş gibi hissediyorsunuz.
İyi seyirler…
Hayatımda seyrettiğim en saçma filmlerden birisi, ben mecburiyetten seyrettim. Elimi kolumu bağladılar gözlerimi açık tuttular. İşkence olarak izlettiler. Bana bu işkenceyi uygulayanlara bütün bildiklerimi anlattım. Düşünün o derece rezil.
Daha film çekmeyi beceremeyen adamlar birde önerme sunmuşlar. Hayatınız boyunca zaten bu önermeyi anlayamamışsanız bu filmi izleyiptte hayatın anlamını çözeceğinize inanmayın. Vesselam